Koronavirüs salgınıyla mücadele adına pek çok bilim insanı gecesini gündüzüne katıyor. Virüsün yayılmasını önlemek, hastalığın yayılmasını önlemek, hastalığın öldürücülüğünü ortadan kaldırmak ve bir tedavi yöntemi oluşturmak için çok fazla çaba sarf ediliyor. Bu çalışmalar elbette ülkemizde de gerçekleştiriliyor. Maltepe Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kuantum Optiği ve Elektroniği Teknolojileri Laboratuvarı Sorumlusu Prof. Dr. Afif Sıddıki ve ekibi şu anda önemli bir tasarım üzerinde çalışıyor. Bu ekibin amacıysa hastalıkla mücadele eden sağlıkçılara ve diğer hastalara virüsün bulaşmasını engellemek. Bu sayede görev başındaki sağlıkçılar güvende olacak ve hastalığın bulaşma ihtimali düşürülecek. Dezenfeksiyon cihazları konusunda başarılı olan ve araştırmalarına devam eden ekip ilk olarak Nisan ayında el cihazının tasarımı yapmış ve üretim faaliyetine geçilmişti. Heksagon Studio A.Ş ile birlikte çalışılan, vücudun tamamını korumayı ve bulaşma riskini daha da aza indirmeyi sağlayacak olan “Dezenfeksiyon Kabini” tasarımı tamamlandı.

Covid-19’un yayılma hızı nedeniyle kısa zamanda küresel bir tehdide dönüştüğünü belirten Prof. Dr. Afif Sıddıki, virüsün yayılmasındaki en büyük rolü taşıyıcıların üstlendiğini belirtti. Sıddıki, salgınla mücadelede ön safta savaşan sağlık çalışanlarının çok büyük bir riski göze  aldıklarına dikkat çekerek, geliştirdikleri kabinde ozon ve ultraviyole (UV) ışınlarını birlikte kullanarak, sağlık çalışanının üzerindeki siperlik, gözlük, eldiven, koruyucu elbise gibi kişisel korunma ekipmanın dezenfekte edilmesinin amaçlandığını belirtti. Bu cihaz sayesinde, hastayla temas sonrası virüsün bulaştığı kişisel koruma ekipmanının, başka bir hastayla temas etmeden veya sağlık çalışanı soyunurken kendisine bulaşmadan virüsten arınmasının sağlandığını ifade etti.

virusu-30-saniyede-olduren-dezenfeksiyon-kabini

Geliştirilen cihaz hakkında konuşan Sıddıki, sadece Covid-19 için değil diğer tüm bulaşıcı hastalıkların diğer hasta ve sağlık çalışanlarına bulaşmasının da engellenmesine yönelik etkin bir çözüm geliştirilmesi olanağı doğduğunu da belirtti. Sıddıki, prototipini yaptıkları kabinde 254 nm dalga boyuna sahip UVC ışınlarının yaptıkları tasarım sayesinde hiçbir zarar vermeden ve üzerinde neredeyse hiç gölgelenmiş bölge bırakmadan herkesi etkin olarak dezenfekte ettiğini vurguladı.

“UVC dezenfeksiyon kabininde gerçekleştirdiğimiz canlılık deneylerinde, kullandığımız model hücrenin 30 saniye gibi çok kısa bir sürede yüzde yüze varan oranlarda öldüğünü gözlemledik. Bundan daha önemli olan, siperlik, gözlük, eldiven, koruyucu elbise gibi korunma ekipmanlarıyla (KKE) donanmış sağlık çalışanlarının etkilenmediğini de testlerle kanıtladık. Yaptığımız tasarımda kullandığımız ozon sistemi sayesinde, UVC’nin nüfuz etmediği bölgelerde oldukça etkin bir viral yük azaltması gerçekleştirdiğini deneysel olarak da gösterdik.”

virusu-30-saniyede-olduren-dezenfeksiyon-kabini

Sıddıki, kabin çalışmasının İstanbul Kalkınma Ajansı ve TÜBİTAK’a proje olarak sunulduğunu açıkladı. Salgın sonrası başta hastanelerde yenidoğan ve enfeksiyon hastalıkları servislerinde birçok hasta ve sağlık çalışanına fayda sağlayacağını ayrıca Dezenfeksiyon Kabini için farklı versiyonlarının havaalanı gibi kontrol noktalarında da kullanılabileceğini belirtti.

Yorumlar